Lohusalık

Lohusalık dönemi nedir? Lohusalık kaç gün sürer? Lohusalıkta cinsellik ile ilgili yasak var mıdır? Lohusalık döneminde annede ne gibi değişiklikler ve şikayetler olur?

Lohusalık, doğumdan sonra gebelik boyunca vücutta oluşan değişikliklerin gebelik öncesi döneme gerilediği süreçtir. Doğumdan sonraki ilk 6 haftayı (yaklaşık 40 gün) kapsar.

Eski sağlığınızı ve gücünüze kavuşabilmeniz için lohusalık dönemini ciddiye almalısınız ve her fırsatta dinlenmelisiniz. Bu süreç hastalığın nekahat dönemine benzer. Lohusalık dönemi içerisindeki bir kadına en az yeni doğan bebek kadar özen göstermek gerekir. Bu dönemde ortaya çıkan hastalıklar hayatı tehdit eder boyutta olabilir. Bunun için halk arasında “lohusanın mezarı 40 gün açık kalır” sözü kullanılır.

Çok erken lohusalık doğumdan sonraki ilk 24 saati, erken lohusalık ilk 1 haftayı, geç lohusalık ise geriye kalan zamanı kapsar.

Lohusalık Döneminde Anne Vücudundaki Değişiklikler

Lohusalıkta rahim boyutları gebelik öncesi seviyelere geriler. 2 hafta sonra karında elle hissedilemez.

Gebelik öncesi dönemde de var olan östrojen, progesteron ve prolaktin hormonları gebelik sürecinde yükselir. Doğum sonrasında östrojen kısa sürede normale iner, progesteron hormonu 1 haftada normale döner, prolaktin hormonu ise bebek emdikçe süt üretimini sağladığı için aynı seviyede kalır. Emzirmeyen annelerde ise azalarak 2 hafta sonunda gebelik öncesi düzeylerine geriler ve emzirmeyen anneler adet görmeye başlar.

Ellerde uyuşma ve bacaklarda kramp gibi şikayetler geçer.

Anne gebelik boyunca aldığı kiloları verir. Vücut şekli yavaş yavaş normale döner.

Şişlik ve ödemler azalır.

Lohusalıkta Annede Meydana Gelen Şikayetler

Meme başındaki çatlaklar en sık karşılaşılan şikayetlerdir.

Sütün yoğun gelmesi ile oluşan memede şişme ve ağrı emmeyi güçleştirebilir. Bu durum geçici bir süreçtir. Düzenli süt vermekle düzelir. Memede fazla süt olursa süt sağma makinesiyle boşaltılmalıdır. Bu rahatlamaya yardımcı olacaktır.

İdrar yolu enfeksiyonları doğumdan sonra sık görülür. İdrar yaparken ağrı ve yanma meydana gelir.

Çoğu defa doğum sonrası bağırsak faaliyetlerinin başlaması gecikebilir. Bol sıvı alımı ve ev içi yürüyüşler bu sorunun çözülmesine yardımcı olur.

Doğum sonrasında, özellikle emzirme sırasında kramp benzeri ağrılar olur. Bu ağrılarla rahim küçülür. Bir hafta kadar devam eder.

Rahim içinde enfeksiyon oluşması nadiren ortaya çıkar. Bu durumda çok kötü kokulu akıntı, halsizlik, ateş gibi belirtiler olur. Antibiyotik ile tedavi edilir.

Sık karşılaşılmamakla birlikte aşırı kanama da meydana gelebilir. Bu durumda beklemeden doktorunuza başvurun.

Doğumdan sonra görülebilen bir durum da annede depresyondur. Depresyon sırasında anne sık sık ağlar, ancak ağlama nedenini açıklayamaz. Sinirli ve alıngan olur. Yetersiz olma, emzirememe veya sütüm gelmezse korkusu yaşanabilir. Eşten uzaklaşma hali olabilir. Doğumdan sonraki hormonal değişikliklere bağlı oluşur ve sıklıkla kendiliğinden düzelir. Lohusalıkta depresyon her annede değişik derecelerde olur. Ağır depresyon durumlarında psikolojik destek almak gerekir. Bu dönemde annenin çevresi ona destek olmalıdır. Gebelik sırasında verilecek eğitim ile anne adayının doğum sonrası ortaya çıkabilecek ruhsal problemleri önlenebilir.

Lohusalıkta Adet Kanaması

Lohusalık döneminde kişiden kişiye değişmekle birlikte ortalama 40 gün kadar adet kanaması devam eder. İlk 20-25 gün kırmızı dönem yaşanır. Kanamalar bazen parçacık şeklinde olabilir. Daha sonra sarı dönem dediğimiz serum sızıntılarının olduğu ve hafif kokulu akıntı olabilir. Koku olması kişiyi korkutabilir. Daha sonra ise beyaz akıntının olduğu beyaz dönem başlar. Çoğu hasta 40-41 günlükken çok az adet kanaması gibi bir kanama görebilir. Emziren hastalarda prolaktin hormonu yüksek olduğu için rahimde tekrar adet görme olayı olmaz. Birçok hasta 1 yıl kadar ya da emzirmenin sonuna kadar hiç adet görmeyebilir. Yüzde 5-10'luk bir kesim ise düzenli adet görür.

Lohusalıkta Cinsellik

40 ila 50 günlük süreç geçtikten sonra eğer bir kanama da yoksa cinsel ilişkiyi serbest bırakırız. Normal doğum da yapılsa sezaryen de olsa bu süre aynıdır. Bu dönemde cinsel ilişkiye girerken korunmak gerekir. Belli başlı korunma yollarından biri bildiğiniz gibi doğum kontrol hapıdır. Ancak emziren anneler için bu haplar uygun değildir. Prezervatif, spiral ve doğum kontrol iğnesi gibi yöntemlere yönelebilinir.

İlk birkaç ilişki deneyiminde bazı sıkıntılarla karşılaşılabilir. Dikişlerin açılması ve ağrı korkusu olabilir. Bebeğin uyanacağı telaşı ve eşinin kendisine karşı ilgisinin azalacağı kaygısı olabilir. Bunlar ilişkiye karşı geçici soğukluk yaratabilir. Ancak zamanla kendiliğinden düzelecektir.