Sezeryan

Sezeryan, cerrahi bir işlemdir. Hamileliğin ortalama 39. haftasında, anne karnının alt bölgesine yaklaşık 10 cm'lik bir kesi açılarak bebeğin çıkarılmasına denir. Ortalama 30 dakika sürer.

Sezeryan Doğum Nasıl Yapılır?

Ameliyattan önceki geceden ameliyata kadar bir şey yememeniz gerekir. Bağırsakların boşaltımı için lavman yapıldıktan sonra ameliyata başlanır. Karnın alt bölgesine doğru, iç çamaşır izinin olduğu yere yaklaşık 10 cm'lik yatay kesi yapılır. Tüm katmanlar tek tek aşılıp bebeğe ulaşılır. Bebek çıkarılır, kordonu kesilir ve hemşireye teslim edilir. Estetik dikiş ile kesi kapatılır. Böylece ameliyat tamamlanır ve kısa bir süre sonra anne odasına alınır.

Sezeryan Sonrası

Sezaryen ile yapılan doğumdan sonra hastalar ilk gün ayağa kalkabilir, hastane koridorlarında dolaşabilir. Gaz sancısını aşabilmek için bu yürüyüşler iyi gelecektir.

Doğumdan 6 saat sonra sıvı besinler alınabilir. Daha sonra katıya geçilecektir.

Bebek sık sık emzirilmelidir. Sezeryanla doğum yapanlar süt sıkıntısı çeker gibi bir anlayış vardır fakat bu doğru değildir. Sütün gelip gelmemesi emzirmeyle alakalıdır.

Genellikle 1 gün sonra banyo yapılmasına izin verilir. Fakat doktorunuza danışmadan yapmamanızda fayda vardır.

Her gün evin içinde 20-30 dakika yürüyüşler yapın. Vücudunuzun eski formuna dönmesi ve karın şişliğinin düzelmesi için önemlidir. İlk haftalarda yürüyüş dışında bir egzersiz yapmayın.

Bol su için, sıvı gıdalar tüketin. Düzenli ve sağlık beslenmeye özen gösterin.

Ameliyattan sonra az miktarda vajinal kanama olması doğaldır. Bir ay boyunca azalarak devam edebilir. Tampon kullanmayın, vajina içerisini yıkamayın.

Kanama aşırıysa, kötü kokulu akıntı varsa, dikiş yerlerinde kanama veya akıntı oluyorsa, göğüslerde aşırı ağrı, bacaklarda ani şişme gibi durumlar mevcutsa doktorunuza başvurun. Herhangi bir sorun olmasa dahi doktorunuzun önerdiği sürelerde kontrole gidin.

Sezaryenin Avantajları

Sezeryanın avantajları normal doğum kadar olamaz. Hiçbir doğum normal yolla yapılan kadar kusursuz değildir. Ben, normal doğumun mümkün olamayacağı durumlarda anneyi ve bebeği koruma amacıyla mecburen sezeryan yaptıran bir hekim olduğum için bu konudaki fikrimi açıkça dile getirmeyi uygun görüyorum.  Düşüncelerime daha geniş yer verdiğim normal doğum mu sezeryan mı yazımı okumanızı tavsiye ederim.

Sezeryanın Dezavantajları, Zararları, Riskleri

Sezaryen doğum bir cerrahi girişimdir. Bu yüzden ameliyatın getirdiği tüm komplikasyon riskleri sezeryan için de geçerlidir. Ayrıca genel veya spinal anestezi altında yapıldığı için anestezi kaynaklı riskleri de vardır.

• Çok nadiren de olsa aşırı kanama, enfeksiyon ve rahime yakın organların yaralanması gibi komplikasyonlar görülebilir.
• Bacak damarlarında pıhtılaşma gibi riskler görülebilir.
• Ameliyat komplikasyonlarının dışına çıkmak gerekirse bebekle anne doğum sonrasında hemen iletişime geçemez.
• Sezeryandan sonra anne çok daha geç iyileşir.
• Hastaneden geç taburcu olur.
• Doğum sonrası ağrı daha fazladır.
• Sonraki doğumlarda plasentanın rahim ağzına yerleşmesi veya rahim duvarına yapışması gibi komplikasyonlar daha sık görülür.
• Günümüz teknolojisinde artık mümkün olmaya başlamışsa da sezeryandan sonraki doğumlarda normal doğum yapma şansı yine de düşüktür.
• Sezaryen sonrasında bebekte solunum sıkıntısı olma riski daha fazladır. Normal doğumda bebek doğum kanalından geçerken uğradığı basınç sayesinde akciğerlerindeki su dışarı atılır ancak sezaryende bu gerçekleşmediği için solunum sıkıntısı meydana gelebilir. Elektif sezaryende bebekte yenidoğan geçici takipinesi (TTN) ve RDS gelişme riski 7 kat fazla bulunmuştur.
• Bebeklerin meme emme başarısı daha düşüktür.
• Bazı araştırmalara göre bebeklerin astıma yakalanma oranları daha yüksektir.
• Annelerin karınlarında ameliyata bağlı olaşabilecek yapışıklıklar sebebiyle ileride kısırlık problemi görüme riski vardır.